3 Mayıs 2008 Cumartesi
Ahmet HAFIZOĞLU'nun Vranofça kitabından...
VRANOFÇA, VRANOFÇA...
Vranofça köyü Üsküp'te saymanlıkta kütükte kayıtlıdır. Vranofça adı, Vranofça-i Balâ, Farsça Yukarı Vranofça Slavca Gorna Vranofça, tahminen Miladi 1770 Hicri 1176 seneleri civarında Batı Makedonya şimdiki Arnavut hududuna yakın bir yerde Debre Veleb Rostua arasında Jurnisa yahut Nanisa köyünden göçeden bir gurup, şimdiki Vranofçalıların ataları önceleri Zelenikovo bir kasaba Üsküp-titovveles (Köprülü) arasında bulunan bir yörede yerleşmişler.
Vardar nehri yakın olduğu için çocuklar boğulur korkusuyla bu yeri terk etmişler, şimdiki Diçepole (Koyunovası) denen bir ovaya yerleşmişler. Sivrisinek çokluğundan 3. göç başlar ve üç aile şimdiki Vranofçaya yerleşirler ve orasını beğenirler. Köy; kuzeyden, güneyden ve batı'dan dağlarla çevrili, otlağı, suyu bol, havası güzel bir yer. Önceleri 35-40 hane yerleşirse de 1900 nufus sayımına göre 300 hane 1900 nufus haline gelmiş büyük bir köy olur.
1921 yılında 450 hane, 2216 nufus 1931 yılında 495 hane, 2470 nufus
1953 sorı nufus sayımı 600 ev, 650 aile, 4320 nufus. Tabi ,Vranofça idari bakımdan nahiyedir.
1953,1954,55,56,57,58,59 ve 1960 yıllarında ardı arkası kesilmeyen göçler....
1945-1953 yılları arasında Vranofçada Dokuz (9) mahalle mevcuttur.
1. mahallede 100 hane, 2. mahallede 87 hane, 3. ve 4. Mahallelerde 65'er hane, 5. Mahallede 63 hane, 6. mahallede 60, 7. Mahallede 67 hane, 8. Mahallede 56, 9. Mahallede ise 82 hane mevcuttur.
Vranofça'nın kuzeyinde iki müslüman Arnavut köyü vardı.
Biri Gorno Yabalçişte (Yukan Elmaköyü) diğeri Dolno Yabalçişte (Aşağı Elmaköyü). 1943 senesinde Bulgar çeteleri (Kontraş) GornoYabalçişteyi basarak köyün ileri gelenlerinden 11 kişiyi alarak bir samanlığa kapatıp diri diri yakarlar. Bu olaydan sonra iki köy Türkiye'ye göç ederek İstanbul'a yerleşirler.
Tabi işgaller, işgaller, katliamlar, zulümler ve Orta Asya'dan beri kanımızda, canımızda cevelan eden Anayurt hasreti, Gurbet sancısı göçleri hazırlar. Ve bugün Avrupada fırtınaların dağdağları acıların, sevinçlerin yundugu bir VRANOFÇA'nın İzmire serpildiğini, büyük bir kısmının ÇİĞLİ'ye yerleştigini kaç kişi biliyor?..
1989 Araştırmamıza göre İzmirdeki durum:
1950 yılından sonraki göçlerle gelen Vranofçalıların 2 hane 6 nufusunun İstanbulda , 26 hane 116 kişinin Kırklarelinde, 37 nufuslu 7 ailenin de Bursa'da olduğu 1990 yılının tesbitidir. '
1991 yılı ÜSKÜP;teki araştırmamızda da Üsküp'e bağlı Koçana (Zornatsa) 'dan gelip Izmir Eşrefpaşa, Gültepe ve Karşıyaka'ya yerleşen bir çok aile tesbit edilmiş bulunmaktadır. Fakat yazımızın ağırlığını VRANOFÇA ve Vranofça halkı teşkil edecektir.
VRANOFÇA'DA KALAN GÜNLER
1912'de Sırplar, 1918'de Bulgarlar işgal eder Vranofçâ'yı. 1941'de Sırpların, 1944'de Bulgarların hakimiyeti söz konusudur. 1944'de yeni YUGOSLAVYA kurulurken Vranofça nahiyedir. Yıllarına göre Nahiye Müdürlüğünü yürütenler şunlardır:
1916 Ömer Range : Aynı yıl katliam olur. 1918-1922 Hafız Şabanoski : Molla Veli'nin oğlu 1922-1924 Yusuf Megdioski 1925'te göç etmiştir. : 1924-1926 Demir Güşin: Molla Demir olarak anılırdı 1926-1929 İbrahim Fazlı 1929-1931 İbrahim Çavuş
1931-1934 Musli Çavuş 1934-1938 Ömer Sinan 1938-1941 Hüseyin Musaoski 1941-Bulgar İdaresi
1942 -Milon Lisiçâdan I942-1944 Trayçe Velesten 1944 Makedonya Cumhuriyeti Kurulunca Muslih Hacıalioski, 1945'te Elmas Kasoski bu görevi yürütürler.
1912'de Makedonya Osmanlı devletinden aynlınca Vranofçalılar için güzel günler artık geride kalır. Ve 1915'te de bir katliam olur.
1915 VRANOFÇA KATLİAMI
1915'te Sırplar kaçarken 60 kişilik bir çete gurubu Vranofça'ya gelir. Başlarında Yovan Babunski adında bir cani vardır. Babunski, köy ileri gelenlerinden izin ister, "Köye gireceğiz ve hiç kimsenin kılına dokunmayacağız" derler. Çetecilerden birkaç kişi köy giriş ve çıkışını tutar.
Köyün sipahi ve ağası Molla Veli, Müderris Molla Kerim; azaları toplamışlar. Molla Kerim köy ağasını dışarı çıkarıyor ve cübbesinin altında sakladığı küçük baltayı göstererek "Yovan Babunski'nin başını keseceğim, kalan çeteciler kaçışır" diyor Molla Veli; "Yalvarırım yapma olmaz "diyor. "İyilikle halledelim" diyor. Ve orada oturanları Topila denen bir yere götürmüşler ve öteki çeteciler gelmişler 100 kişi kadar bağlamışlar ve katliama başlamışlar. Köyü de ateşe vermişler. Şehit edilenlerin çoğunun gırtlağı kılıçla kesilmiştir. Akşam üzeri çetecilerden üç kişi Molla Veli'nin evini basarlar. Küçük oğlu Şaban'ı alırlar annesi yalvanr, para dolu çömlek getirerek oğlumu bırakın der. Oğlunu serbest bırakacağız, yanlız ileride biraz soru soracağız dedilerse de Golof Kamen denen yerde bir kayanın arkasında öldürürler. Ertesi gün Türklerin müttefiki Bulgarlar köye girerler ama iş işten geçmiştir. 11 şehit ve yanan evler...
Şehit edilenleren isimlerişöyle 1-Molla Veli: Köy Ağası
2- Molla Kerim: Müderris 3- Muslih Cukle: Aza
4- Fettah Veysiloski: Aza 5- İdris Zaim
6- İdris Zaim'in oğlu 7- Selim Vaper
8- Yaşar İmeroski 9- İslam Şikar: Aza 10- şaban
11-Molla Velinin küçük oğlu
BÜYÜK CAMİİ'İN YAPILIŞI
Köyün iki camiinden biri olan Büyük Cami Aydın ili Menteşeoğlu tarafından bir subaya inşaa ettirilmiştir, subayın ismi bilinmiyor. Kitabede tarih yok ama köyün tarihi ile 1700 yıllarına dayandığı sanılıyor. Saraybosna'daki kayıtlardan camiinin 1827'de tamir gördüğü, tamirde çalışan amelelerden 2 kişinin vefat ettiği ve Şabanoski denen boş bir arsaya defnedildiği kayıtlıdır.
Kitabesi 1340 Rumi yılında, Ali Bin Mustafa (Hacı Ali Kasoski), Hafız Zandoski (Mustafa Nuri), Yusuf Nezir Kitabesi Hafız Mustafa Nuri (Zandoski Hoca) tarafından yazılmış, hala kapının üzerinde durmaktadır.
1944 yılında Vranofça'da Makedonya Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla, parti binası, matbaa, jandarma binası, Başkanlık Binası ve Genelkurmay Başkanlığı için 5 ev boşaltılırken; Büyük Camii'de diğer ismi Merkez Camii, hastane olarak kullanıldı. Üsküp'ün alınmasından sonra Camii boşaltıldı ve eski haline getirilerek ibadete açıldı. Askeri ve sivil erkan Üsküp'e taşındı. Köy hatıra olarak kaldı. Göçten sonra güzelim köy yıkıldı 35 kadar hane ancak ayakta kalabildi. Buı evlerde de Kosova'dan gelen müslümanlar oturmaktadır. Cami halen bakımsızlıktan yıkılma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
1995 yılında alınan bir izinle camiinin tamiratı için Mayıs ayına kadar süre tanınır. Tamirat bu süre içinde başlanmazsa yıkımı yapılacağı tebliğ edilir. Bunun üzerine Makedonya İslam birliği Köprülü Müftülüğü harekete geçerek, İzmir ve Almanya'da ikamet eden Vranofçalılardan yardım talebinde bulunarak tamirat işine başlar.